14 Mayıs 2020 Perşembe

GELECEĞİN OKULU


Eğitim sisteminde neler gözden kaçıyor.Geçen gün bir arkadaşımla sohbet ediyordum.Kendisinin sosyolojik perspektifine çok güvenirim.Kendisiyle her sohbetim beni netleştirir.İznini almadığım için adını yazmıyorum.Ama o sohbetin sonunda evet dedim,budur bu...Artık siber dünyanın yeni tanımlanmış okul modellerine ihtiyacı var.Tanımladıgınız modellerin kolları çağı kucaklamaya yetecek kadar güçlü olmalı...
Asla unutmamamız gereken bir şey var.Bizler yaratıcılığımızı paletimizde  bulunan sarı-kırmızı-mavi-siyah-beyaz boyalardan yüzlerce renk oluşturarak gerçekleştirmiş bir nesiliz,bu çocukların paletinde 36 renk boya var...Bizim rüyalarımızı öğretmenimizden alacağımız küçük bir tebessüm süslerken bu çocukların rüyalarında mikro cipler var.Bu çocuklara nasıl bir okul sorusunu düşünüyorum çok uzun süredir ama nasıl?
Evet dostumun da yardımıyla oturdu,buldum...
-Towers okullar(Üst düzey bilimsel,sosyal,yaşamsal becerileri geliştiren okullar)
-Akıllı okullar(Farklı öğrenme stilleri olan öğrencilerin bireysel farklılıklarını hedef alan okullar)
-Spesiyal okullar(Yetenek okulları)
-Mesleki okullar
Bu okulları yaratan toplumun istekleri.Bu istekler doğrultusunda kararlar almak zorundayız.Eğitim sistemimiz güncellenmekte geciken,öğrencinin gerisinden gelen bir sistem.Artık kabul etmemiz gereken çok önemli bir olgu var;"Çocuklarımız bilgiye çok kolay ulaşıyorlar,bilgiyi kaydetmiyorlar,kullanıp atıyorlar"
İşte tam burada şu soruyu kendimize sormalıyız"O halde Öğretmenin fonksiyonu ne?"Bu soruyu eğitimciler,eğitim fakülteleri,öğretmen yeterliliğini arttıran kurumlar
kendilerine sorup yanıtını vermeye başladığı zaman problem çözülmeye başlanmış demektir.Mantıgımızın değişmesi olmazsa olmaz.Artık "Öğretmen"kavramının da değişmesi gerekiyor belkide...Belkide öğrenme stillerine göre gruplandırılan öğrencilerin "Yaşam Liderleri"ile yönlendirilmesi,Okulların "CEO "lar tarafından yönetilmesi gerekiyor.Saglıkta nasıl bir doktorun işine hiç kimse karışamıyorsa,Eğitim işinde konuşma hakkını bulanların eğitimci olmamaları durumunda referans birey olamayacaklarının,sadece öngörülerini ileten bireyler olabileceklerinin kendilerine anlatılması gerekiyor.Egitim eğitimcinin uhdesindedir.Eğitim boş zamanları dolduracağınız bir hobi degil,bir yaşam biçimidir.Eğitim duayenlerinin hiç bir hiyerarşik sistemin üyesi olamayacakları,hiç bir ekonomik baskının esiri yapılamayacakları yeni planlamanın temel taşı olmalıdır.Ayrıca bütün bu parametrelerin değerlendirme basamaklarının özüne inmek için Ölçme-Değerlendirme uzmanlarının nadir bulunan degil,her okulun nitelik finansörü olarak yapının temel taşını oluşturması ihtiyaçtır.Rehberlik servislerinin şimdiki rahatlatan yol gösteren birim özelliklerinden arındırılıp,bireysel koçluk becerileriyle donatılmış,katalizör olarak görev yapacak nitelikte bireylerden oluşması yaşamsal beceriler konusunda bireyi geleceğe hazırlayacaktır.Her öğrencinin biricik oldugunu hissettiren Rehberlik servisleri Ölçme-Değerlendirme birimlerinin alanından uzaklaşıp yaşam becerilerine odaklanmalıdır.
Bir okulun bu birimlerinin doğru kurgulanması yaşam felsefesini oluşturması demektir...
Yaşam felsefesi kurgulanmış bir okul evrensel geleceği kurgular...
BA 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder