Bir ayı aşkın bir süredir yeni dünya düzenini sindirmeye çalışıyorum. Kafamda deli sorular. Çılgın düşünceler. Geçmişle şu an arasında gidip gelmelerim.
Eğitim yöneticisi olarak sürekli hep bir eksik var, çabalarımla yıllarca boğuşmalarım. Görev aldığım kurumlarda bu konuda çabalarım ve aldığım yanıtlar…
• ÖĞRENCİLERİ TEKNOLOİDEN UZAK TUTALIM.
• BİLGİSAYAR BAŞINDA ZAMAN GEÇİRMELERİNE ENGEL OLALIM.
• ÖĞRENCİ VELİSİYLE (KULLANMAMA KONUSUNDA)İŞ BİRLİĞİ YAPALIM.
• AKILLI TAHTAYA GEREK YOK AKILLI ÖĞRETMEN GEREKLİ.
• ÇOCUKLAR TELEFON KULLANMASINLAR.
• EVE İNTERNET BAĞLATMAYALIM.
• EVE İNTERNET BAĞLATTIGIMIZDA KÜÇÜK PAKET ALALIM.
Bu ifadeler benim eğitim yöneticisi olarak işlediğim suçlara gelen yanıtlar. Aslında öngörememe, aslında bir vizyon sıkıntısı bu. Ne oldu, kahkahalarla gülüyorum çocuklarımıza bilgisayarını dakika ile veren aileler ‘’Hadi bilgisayar başına, online ders başlıyor.’’ diyor. Ne oldu? Okulunda akıllı tahta istediği için sonuna kadar eleştirilen yöneticiye yapılan zulüm ne oldu, teknolojiyi okula sokmam diyen eğitim direktörlerine ne oldu? Teknoloji devlerinin okullarında kara tahta kullanılıyor sözleriyle öngörüleri yüksek eğitim yöneticilerine yapılan eleştirilere ne oldu? İster kabul edin ister etmeyin, çağ gerekliliklerini yerine getirirken, doğayı koruma altına alarak bilimin dilini ortaya koydu.
Dünya artık -mış gibi yapanların dünyası değil ve olmayacak. Mesleki felsefesi, öngörüsü, vizyonu olmayanlar bir süre daha
nemalanmaya devam edebilirler, lakin bir Afrika Atasözündeki gibi ’’Müzik değişince, dans değişir.’ ’ Doğanın da teknolojiyle yaptığı dansın müziği artık değişti. Teknoloji eğitimin katma değeriydi, şu an itibariyle omurgası oldu. Israrla öğretmen eğitiminde gereken
bütçelendirmeler yapılmadan sürdürülmeye çalışılan COVİD-19 süreci çok ciddi bir travma yaşıyor.
George Friedman diyor ki:
‘’İyi bir tahminde bulunmak için aptal gibi davranmalıyız.’’
Geleneksel pedagojiden, dijital pedagojiye geçerken geleneksel yaklaşımımıza teknolojiyi katmak zorundayız. Artık Bloom Taksonomisi
dijital teknolojiye dönüştü. Artık dijital pedagoji ve Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi konnektivizmi oluşturmuştur.
Öğrenciler değişti fakat biz farklı öğretmeye başlayamadık. Öğretmenler olarak bizlerin öğrencilerin dilini öğrenmemiz lazım. Dijital çağda 21.yy becerileriyle donanmış Eğitim Yolcuları olmalıyız. Bilgi okur yazarlığı, dijital okur yazarlık, düşünsel beceriler, üst düzey düşünme becerileri ve ekip çalışmasından oluşan orkestrayı kurmalıyız. Çocuklarımızı gruplamamız onları ekip yapmıyor. Onlara ekip olma bilinci kazandırmalıyız. Çocuklarımızı 21. Yy becerileriyle donatmalıyız. (2015)
BERRİN AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder