7 Mayıs 2020 Perşembe

YORGUNLUĞA UYANIŞ



Çok mu yogunum,biraz fazla mı düşünüyorum bu günlerde bilemiyorum.Aslında fazla düşündügüm zamanları sevmiyorum.ÇOk düşündügüm zamanlar iteatkar olmayan öz benligim daha da asileşiyor belkide ondan.
Takıldım bir süredir.Önceliklerimiz neler?Bizi etkileyen ve esir alan konformist bir yaklaşım mı?Aslında pek çogumuzun mutluluk tanımına baktıgımızda hat safhada minimalist özlemle yanıp tutuştugumuzu görüyorum.Ama yaşa minimalist hayatı dendiginde ise bir kaçış.Belkide sorgulamamız gereken şey elde edemediklerimizden yola çıkmak degil,elde edebildiklerimizi yordamak.Kucakladıgımız hayatın her aşamasında karşılaştıgımız yaşanmışlıkların gerçek yüzünü degerlendirdigimizde boş yüzler,samimiyetsizlikler,menfaatperestlikler hepimizi yaralıyor.Bu yaralar aslında zaman zaman hepimizi örseliyor.Hiç bir şeyin göründügü gibi olmadıgını,özüyle çeliştigini gördügümüzde sıralamalarımız degişiyor.Fakat çok çabuk pes edip sıralamalarımızın degişikliğini erteliyoruz.Bir duruş sorunu var bence,ama bu bireysel bir duruş sorunu degil sosyal hayatın parametrelerinin getirdiği bir sorun.Bir kısmımız vaz geçemediklerimiz,bizlere verilen sorumluluk denen şeyleri yaşama adına bireysel yaşamımızı ıskalıyoruz ve sistem insanı oluyoruz.
Ögrendigim bir şey var yaşamda;en degerli şey benim hayatım,ben yoksam düşündüklerim,yaşadıklarım,yazdıklarım,okuduklarım,üzüntülerim sevinçlerim yok...

BA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder